20 Ekim 2014 Pazartesi

İŞİD nedir?..




Faiz Cebiroğlu

Irak ve Suriye'de faaliyet gösteren ve vahşi eylemleriyle dünya gündemine oturan İŞİD nedir, nasıl ortaya çıktı? Hedefi nedir? Hızlı bir şekilde ve notlar halinde fikirlerimi yazmak istiyorum.

İŞİD yani Irak, Şam İslam Devleti, ya da diğer kısaltılmış Arapça harfleriyele DAİŞ, sunni islami bir ”selefi” örgütü oluyor. Amacı, islami, şeriatçı bir devlet kurmaktır. İŞİD: Irak ve Suriye'de, sunnilerin yaşadığı alanlarda halifeliyi ilan etmek ve dünyadaki tüm müslümanları bu islami yönetim tarzı altında toplamanın adı ve cihadı oluyor. İŞİD, ekonomik bir taife örgütü olarak ta, ”müslüman zengini” olmak demektir.

İŞİD, 1980'lerde, Mısır'da, Enver Sedat döneminde ortaya çıktı. Kendini, ”islamın ilk çıkışına tekrar dönüşün temsilcisi olarak” tanıttı. İlkel bir sunni – islami düzen kurmak için, Enver Sedat ve yönetimine karşı cihad açmıştı...Nitekim, İŞİD, 6 Ekim 1981'de, Enver Sedat'ı, bir askeri törende öldürmeyi başardı.

İŞİD; selefidir. Selefi, islamın ilk çıkış günlerine geri gitmeyi savunmak ve bunun için ”cihad” vermek oluyor.

İŞİD; halifeciliktir. Halife, kendini Allah'ın temsilcisi sayan ve bu halifenin öncülüğünde bir islam devleti kurmanın ismi oluyor.

İŞİD, şeriatçılıktır. Şeriat, tüm muslümanların kabûl etmesi gereken, Allah'a giden, gidecek yolun adı ve halife nizamı oluyor.

İŞİD; zenginliktir. İŞİD'in bütçesi, Orta-doğu'da bulunan, küçük Arap devletlerinin bütçelerinden daha büyüktür.

Peki, İŞİD'in bu zenginliği nereden geldi ve nereden geliyor?

İŞİD'in, Irak ve Suriye'de petrol ve elektrik havzaları vardır. Bu, bir.

İki: İŞİD; zengin sunni müslümanlardan, ayda, yüzde ikibuçuk kadar vergi almaktadır.

Üç: İŞİD; işgal ettiği yerlerden ve ganimetlerden büyük sermaye elde etmiştir.

Dört: İŞİD; Musul bankalarında bulunan 425 milyon dolara el koymuştur.

Buradan elde ettiği zenginlik yanında, İŞİD; Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan, Israel ve Türkiye tarafından her alanda desteklenen ve sermayesi 3 milyar doları aşan bir örgüt oluyor.

Bu anlamda İŞİD; emperyalizmin islami komprador temsilcisi olan; selefi, halifeci ve zengin şeriatçı bir taife örgütüdür.

Bilindiği gibi, İŞİD; Irak ve Suriye'nin belirli yerlerinde faaliyet yürütmektedir. Liderleri; Irak'ta, Musul'da ”halifeliği” ilan eden, Halife Ebu Bekir al-Bağdadi'dir.

Parentez açıyorum: İŞİD; Irak'ta faaliyet yürüten, Al-Kaide'nin en yakın müttefikidir. Al-Kaide, Türkçesi, Allah'ı inkâr edenlerin ülkelerinde, selefi nizam için ”cihad etmek” oluyor. Irak'ta, Irak savaşında (2003 – 2011) kendini gösteren Al-Kaide, Saddam Hüseyin taraftarı sunni kesimlerden ve militanlardan oluşuyor.

Şubat 2014 yılına kadar, İŞİD ile Al-Kaide arasında düzgün yürüyen ilişkiler bozuluyor. 8 ay süren ”ganimet paylaşım ayrılığı” vesilesi ile, Al-Kaide, İŞİD'le olan ilişkisini donduruyor.

Devam ediyorum.

Al-Kaide ile araları açılan İŞİD, Irak'ta, Haziran 2014'te, yalnızca, 4000 silahlı gücü vardı. Aradan iki ay geçmeden, nedense, İŞİD'in Suriye'de: 50 bin. Irak'ta: 30 bin cihadcısı oldu.

İŞİD, bölge ülkelerinden ve özellikle Türkiye'den aldığı her türlü destek ile, Musul'da hilafet ilan etti. Kendini halife ilan eden Ebu Bekir Al-Bağdadi, tüm dünya müslümanlarını ”cihad” için, Irak ve Suriye'ye çağırdı...

Evet, İŞİD nedir? İŞİD, Irak ve Süriye'de, kendinden olmayan tüm halklara ve azınlıklara karşı bir kıyım makinesidir.

Irak'ta İŞİD; Şialara, Ezidi Kürdlere, Türkmenlere ve Hiristiyanlara; Suriye'de, Alevilere, Ermenilere, Arap Hiristiyanlarına, Asurilere, Rojavalı Kürdlere, Dürzîlere...karşı bir vahşet örgütüdür.

İŞİD; Musul'da, Ezidi kadın Kürdlerini pazarda satmak; Suriye'de, Alevilerin kafalarını kesip mangalda kızartmak, Kesap'ta Ermenilerin Kiliseleri başlarına yıkmak ve Kesaptan tehcir etmek, Halep'te, Arap Hiristiyanlarına, Ermenilere, Asurilere ve şu anda, Kobanê Kürdlerine karşı, sunni ”selefi cihad” açmanın bir örgütüdür.

İŞİD, budur. Ama İŞİD, emperyalizmden ayrı bir olgu değildir. Emperyalizm, ”Amerikan islamı” teorisi ile, bölge halklarını birbirine kırdırarak, yeni pazarlar elde etmek demektir. Ortadoğu'nun böylesine, vahşice kana bulanmasın altında yatan gerçek, ”doğal gaz ve petrol”dür. Emperyalizm, İŞİD'e, İslam Devletine karşı mücadele veriyor görüntüsü ile, Suriye ve Irak'taki ”doğal gaz ve petrol savaşını” kazanmak için, Suriye yönetimini devirmenin yollarını arıyor. Bir yandan, İŞİD karşıyım diyor, diğer yandan, ”ılımlı” diye tanımladığı ve İŞİD'ten farkı olmayan, El Kaide'nin bir kolu olan, El-Nüsra ve diğer cihadçı, selefi şeriatçı örgütlere her türlü desteği veriyor.

Emperyalizm, budur: Her yerde ve alanda, kâr, kâr ille de kâr için, bunalım üreten bir fabrikadır. Amerikan bunalım rabrikasında üretilen İŞİD, emperyalizmin Suriye yönetimine gösterdiği, ”seçmeli caydırıcığılın” bir örneği oluyor...

Evet...Emperyalizme ve bölgedeki, parazit Türkiye ve parazit Arap ülke yönetimlerine karşı çıkmadan, İŞİD'e karşıyım demek, kendini aldatmak ve emperyalizmin ”böl – parçala ve yönet” yöntemine alet olmak demektir.

Hiç yorum yok: