8 Eylül 2014 Pazartesi

Faiz Cebiroğlu'nun "Eylemsel Yetke"si...



Hasan Bildirici

Bir caddede yürürken, caddenin kendisinden çok hikayesi ilgimi çeker. Caddenin en yaşlı oturanının 100 yaşında olduğunu düşünün, yüzyıl önce sözkonusu caddede yaşayanlar önce çocuktu. Fakir, orta gelirli, zengin ailelerin çocuklarıydılar. Doğdular, çocuk oldular, sonra genç, orta ve yaşlılık derken bu dünyadan göçüp gittiler. Onun için caddeler insanlara benzer.

Ve çocuklar... Çocuklar söz konusu olduğunda, hepimizde farklı duygu ve düşünceler depreşir... Ancak bir duygu ve düşüncemiz ortaktır. Çocuklar geleceğimizidir. Onların öncelikle iyi korunması ve kaliteli yetiştirilmesi gerekir.

Pedegog Faiz Cebiroğlu, “Pedegoji yazıları- Eylemsel Yetke” adlı kitabı çocukluktan başlayarak daha kaliteli bir neslin nasıl yetiştirileceğini anlatıyor. Terbiye edilmesi değil, en büyük terbiyesizliğe sahip büyüklerin, daha sonra terbiyesizlikleriyle karşılaşacakları çocukları terbiye etmeleri gerekmiyor. Çocukların dünyası tertemiz, saf, berrak bir su gibi... Küfrü, hırsızlığı, cinayeti büyüklerden öğreniyorlar. Onun için Faiz Ceberioğlu, “çocukların terbiyesi” lafının Türkiye’de hala ediliyor olmasını büyük bir ayıp olarak değerlendiriyor.

Pedegog sözcüğü Grekçeden “paidagogos”dan geliyor. “Paidos” çocuk; “agos” yol gösteren, rehber alnamına geliyor. Cebiroğlu’nun anlatımına göre, eski Yunanistan’da asillerin çocuklarını evden okula, okuldan eve götürüp getiren köleye “paidagogos”, çocukları yetiştirmekle görevli olan öğretmenlere “paidaia” deniyormuş.

Çocuk yetiştirme, yapılandırma ve biçimlendirme sanatı zamanla pedegog/pedagoji anlamlarıyla kendini buldu.

Faiz Cebiroğlu kitabında sık sık Kürt çocuklarının yasaklı olan dilleri Kürtçe ile olan ilişkilerini ele alıyor. Arap asıllı olduğu için Kürtlerle benzer sıkıntılar yaşayan Faiz Cebiroğlu, Türk sisteminin, daha doğarken dilini yasaklamak veya yok saymakla çocuğun düşünce ve duygu dünyasını nasıl katlettiğini anlatıyor.

Resim yapmanın, hikaye anlatmanın ve dans etmenin çocuğun gelişimindeki yerini örnekleriyle anlatan Faiz Cabiroğlu, kitabında şiir ve hikaye sanatının inceliklerine de yer vermiş.

Kitabı okumaya başlar başlamaz, Faiz Cabiroğlu’nun devrimci ve sosyalist kimliğini hemen keşfediyorsunuz. Sosyalistlerin, dolayısıyla devrimcilerin çocuk yetiştirme konusunda batılı ülkelerden, dolayısıyla liberallerden daha yetkin olup olmadıkları konusundan pek emin değilim. Sovyetler Birliği ve Balkan ülkelerindeki sistem, eğitimiyle birlikte çöktü. 70-80 yıllık eğitim sisteminden geriye güçlü kişilikler kalmadı. Bu nedenle diyorum, çocukların eğitim, güvenlik ve geleceklerini planlama işinde aşırı ideolojik davranmamak gerekir. Bir okul düşünün, her inanç ve kimliğe mensup ailelerin çocukları gelecektir o okula. Okulda verilecek dersler ve ugulanacak eğitim programı tamamen çocuğun çocuk dünyası ile ilgili olmalı. Çocuk eğitiminde artık, fanatik sistemlere sahip ülkeleri saymazsak giderek evrensel bir dil yakalanıyor. O dil, çocuğun evrensel eğitim ve kendini geliştirme dilidir.

Örneğin İsviçre’deki çocuk eğitimini ve haklarını diğer ülkelere nazaran çok yetkin buluyorum. Hangi dil, inanç ve kültürden gelirse gelsin, bütün çocuklar ülkemizin geleceğidir diyorlar. Çocuklar konusunda çok hassaslar.

Faiz Cebiroğlu’nun kitabındaki dili sert ve abartılı bulduğumu bir okur olarak belirtmek istiyorum. Çocuklar söz konusu olduğu için, kitap dili yumuşak kaleme alınsaydı daha iyi olurdu. Bu Faiz Cebiroğluna ait bir üslup, ancak yine de yetişkinlik çağına uzanmak üzere olan çocukarın da bu kitabı okuyacağı hesaba katılmalıydı.

Kitaptan çocuk dünyasına ve onların yetiştirilmesine ilişkin bir çok yeni şey öğrendim. Faiz Cebiroğlu’na “pedagoji yazıları” yolunda başarılar diliyorum. 

Kaynak: Rojeva Kürdistan
http://rojevakurdistan.org/kueltuer-sanat/15307-faiz-cebiroglu-nun-eylemsel-yetke-si-hasan-bildirici


Hiç yorum yok: