28 Haziran 2014 Cumartesi

1.Dünya Savaşı ve aykırı düşünceler...




Adil Okay
1. Dünya savaşı ,tam yüz yıl önce, Avusturya prensinin bir Sırp öğrenci tarafından öldürülmesi üzerine başlamış. Ama bu sadece zahiri görüntüdür. Pazar için, paylaşım için daha çok sömürü için emperyalist ülkeler savaşa zaten hazırlanmaktaydı. Bu olay olmasa başka bir olayla savaşı başlatacaklardı. İkinci dünya savaşı gibi. Ve o günden bu güne savaşlar devam etti. Savaşlara halklar karar vermedi. Hep egemenler karar verip halkları birbirine karşı kışkırttı. Örneğin 1. Dünya savaşında yaşanan Çanakkale savaşı bir zafer değil, trajedidir. Zira Osmanlı saldırıya uğramamış, alman emperyalizminin safında, bir koyar 3 alırız hesabıyla, saldıran taraf olmuştur.
Dolayısıyla "vatan savunması" argümanı palavradan ibarettir. 2. Dünya savaşı sonunda Hitler ordusu da yenilip Almanya'ya çekildiğinde "vatan savunması" diyerek çocukları bile askere almıştır. Hatta Çanakale savaşında Türklerin komutanı Türk değildir. Alman Lan Von Sanders’tir. Tüm komuta Alman genel kurmayının elindedir. Tersi de olsa bana göre sonuç çok fazla değişmezdi. Sonuçta halklar birbirine kırdırılmıştır.
Paylaşım savaşları bu gün de bazen askeri yöntemle bazen de sermaye hareketleri ile sürmektedir. Zira dünyada henüz hakim olan "doğrudan demokrasi" değildir. "Uygar batı"da bile "temsili demokrasi"de söz edilmektedir. Bizim ülkemizde ise o "temsili demokrasi"nin sadece karikatürü vardır.
Velhasıl konuşacak-sorgulayacak konu çok. Resmi tarihin iğdiş ettiği beyinlere gerçeği anlatmak gerekiyor. Bıkmadan usanmadan. Ki kendi haklarına sahip çıksınlar. Savaşları, savaşlara karar veren egemenleri sorgulasınlar. "Doğrudan demokrasi" talep etsinler.
Benim için vatan sadece Türkiye değildir. Suriye değildir. Kürdistan değildir. Fransa değildir. Tüm dünya vatanımdır. Paris Louvre müzesinde de insanlığın yani bizim yarattığımız değerler vardır. New York müzesinde de. Kim neden size sınır koyuyor. Kim neden sizden vize istiyor. Bu bile "uygar batı"nın "insan hakları" söyleminin ikiyüzlü, sahte olduğunun kanıtıdır.
Birinci dünya savaşı ile başladım bu güne geldim. Bu gün de karanlık. Ama yarın ışığı göreceğimize olan umudumu koruyorum.
Bir şiirimle bitiriyorum diyeceklerimi:


kadın ve savaş
sel suları çekildi
enkaza döndü kent
postmodern yağmayı
bitirince silah tüccarları
akbabalar indi affaraya
barış çubuğunda marihuana
ıı
kara yaşmaklı kadın
her sabah dul olduğunu fısıldar
ölüm yüzlü aynalara
sonra da yıkanır ağda yapar
temiz gitsin diye allaha
ııı
sel suları çekildi
geriye çocuk çığlıkları kaldı
ve pak kadınlar…


Hiç yorum yok: