6 Şubat 2014 Perşembe

Şiddet ve tehdit üzerine bir kaç not…




Faiz Cebiroğlu

Roman ve makale yazarı Hasan Bildirici’nin, ”Yazarını tehdit eden toplum”(*) yazısını okuduktan sonra, şiddet ve tehdit üzerine bir kaç not yazma gereği duydum. Pedagoji ve de psikoloji branşın da yer alan birisi olarak; şiddet nedir? tehdit nedir? Şiddet ve tehdite  neden olan olgular nedir? gibi  sorulardan başlayarak, fikirlerimi,  notlar halinde sıralamak istiyorum.

Şiddet nedir? Şiddet, bir insanın bir başka insana karşı giriştiyi sakatlamak ya da öldürmek maksadı ile yaptığı fiziksel saldırıdır. Fiziksel saldırılar: vurma, tekmeleme, itme, boğmaya çalışma, her hangi bir cisimle vurma, bıçaklama,  gibi.

Tehdit nedir? Tehdit, yazıyla, sözle,  ya da el hareketleri ile  yapılan psikolojik şiddettir. Psikolojik tehdit: tehdit etme, küfür etme, tehditkâr bir davranışa sahip olma, bağırma, azarlama, değişik yöntemler ile rahatsız etme, dalga geçme gibi.

Şiddeti ve tehditi doğuran nedenler nedir?

Şiddete ve tehditkâra başvuranlar; başkalarının yazdıklarına katılmayanlar, başkalarının yazdıklarından memnun olmayanlar; ya da başka yazarın politik olgular karşısındaki tahlil ve sonuçlarına katılmamak gibi sebeplerden kaynaklanıyor. Bu tipler, yazılanları okumak, tahlil etmek ve doğru sonuçlar çıkarmak yerine, şiddete ve tehdite başvururlar. Bu tipler, genellikle, çok düşük değere sahip olan tipler oluyor. Bu tiplerin ruh haletleri açıktır:

Bir: Kişi, politik olarak karmakarışıktır.

İki: Kişi bunaklama devresinde ve politik kimliği belirsizdir.

Üç: Kişi, ne yaptığını bilemez bir merhalede ve kendini kootrol edecek düzeyde değildir.

Dört: Bu özelliklere sahip olan kişi, aklı sıra, savunduğu hareketi, şiddetle ve tehditle, koruyor!

Parentez açıyorum: Konuyu, politik ve yazın alanında sınırlı tuttum. Bu alanda, Türkiye, sol / Kürt tarihi, kara sayfalarla doludur.

Devam ediyorum.

Bizler, pedagoglar, sosyologlar ya da bu alanda uğraşan tüm profesyonel kişiler, şiddetsiz ve tehditsiz bir ortam yaratmak için daha da öncel ve güncel olmalıyız. Hiç bir insan, böylesi şiddet ve tehdidi kabûl edemez ve etmemesi gerekiyor. Böylesi yöntemlere başvuran bu ”hastalıklı” kişilere, psikolojik, terapi v.b yardımı yapmalı ve bu insanları tekrar kazanmalıyız.

Yöntemimiz, iletişimizdir. İletişim, branşımız ipuçları:  ”dikkatli olma”, ”kim, nedir, bilme”, ”başkalarının söylediklerini sonuna kadar dinleme”, ”somut olma” gibi, merkezi sözcüklerden başlayarak, şiddet ve tehdit ortamını yatıştırma imkanı vardır ve yaratılır. Bunun tersi bir iletişim, saldırgan, tehditkâr ve suçlayıcı dil, şiddet ve tehditin devamına vesile olur.
Şiddet ve tehdit, ne yazık ki,  var. Bunun önünü kesmek gerekiyor

Bizler. bu konu üzerinde durarak, en azından, politik yaşamda, şiddeti ve tehditi en asgari düzeye indirmek için uğraşmalıyız.

Şiddete ve tehdide hayır diyoruz.

Şiddet ve tehditin önüne geçmek için, tüm yöntemlerimizi kullanalım.

-----------

(*)Yazarını tehdit eden toplum: Rojeva Kurdistan


……….


Hiç yorum yok: