26 Haziran 2009 Cuma

ÖZTİN AKGÜÇ’ÜN MİLLİYETÇİLİK TANIMI







Cumhuriyet Gazetesinde (11. 02. 2007) bir yazı okudum. Öztin Akgüç imzalı ve ”Milliyetçilik” başlığını taşıyor. Başlığı görünce, önce çok sevindim; ama daha sonra yazıyı okuyup bitirince, çok üzüldüm.

Dr. Akgüç’ün, Türkiye’de sürekli kafa karıştırılan bir kavram üzerine, ”milliyetçilik” kavramına, açıklık getireceğini düşünmüştüm. Yanılmışım.

Bakın, kendini ”solcu” olarak kabûl eden, Banka ve finans uzmanı Dr. Öztin Akgüç, yazısında ne diyor:

”Milliyetçilik, ülkenin tam bağımsızlığından yanadır.”

Hayır, tam tersidir. Milliyetçilik, ülkenin hakimi olan burjuvazinin çıkarlarını savunmak demektir. Kavram olarak, milliyetçilik, zaten burjuvazinin çıkarlarını yansıtır. Burjuvazinin derdi, ülkenin ”tam bağımsızlığı” değil, sömürü, kâr ve daha fazla kârdır. Başka bir şey değil.

”Milliyetçiler, emperyalizme, yani sömürgeciliğe karşıdır.”

Doğru değildir. Hem Nato üyeliğini savunmak, hem de ”anti-emperyalist” görünmek, sahtekârlıktır. İki yüzlülüktür. Bu birinci, noktadır.

İkincisi şu: Türkiye’de hiç bir ”milliyetçi”, Türkiye’nin iç-sömürgesi olan ezilen Kürt Ulusunun sömürgeleştirilmesine karşı değildir! Karşı olmak bir yana, Kürt, Ermeni ve diğer halklara karşı girişilen katliamların öncüleri, bunlardan oluşmaktadır. Devletin vurucu güçleri olan bu kesim, emperyalizmin de koltuk değnekleridirler. Bunlar iç-içedir. Formül açıktır: Milliyetçilk eşittir emperyalizm ve sömürge yanlısı olmak demektir.

”Milliyetçilik, ülkeye ve topluma hizmet etmektir.”

Tam tersidir. Milliyetçilik, yukarda yazdığım gibi, burjuvazinin ve emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden ve bunun propagandasını yapan bir burjuva ideolojisidir.

”Milliyetçi, ilkelerinde ödünç vermez.”

Milliyetçinin ilkeleri, yine yukarda değinildiği gibi, burjuvaziye ve emperyalizme bağımlılığın ilkeleridir.

”Milliyetçi görevini en iyi bir biçimde yerine getirmeye çalışır.”

Doğrudur. Türk burjuvazisinin ve emperyalizmin sadık hizmetçileri olan milliyetçiler, Mustafa Suphi ve arkadaşlarının katliamından, günümüze kadar gelen ve süren katliamlara, her gün yeni katliamlar ekleyerek, görevlerini eniyi bir şekilde yerine getiriyorlar.

”Milliyetçi onurlu ve gururlu kişidir. (………)”

Milliyetçiler, T.C tarihinde yaptıkları katliamlarla, ne kadar ”onurlu” ve ”gururlu” olduklarını gösteriyorlar.

”Gerçek (!) milliyetçi, ucuz kahramanlık peşinde değildir.”

Türkiye’de, Kürt, Ermeni, Arap, Laz, Çerkez…herkese, ”Bir Türk Dünyaya Bedel”, ”Ne Mutlu Türküm Diyene!”, Türküm, Doğruyum!”… vecizeleri, antları okutarak, ”içirerek” nasıl bir ”kahramanlık” peşinde olduklarını açıkça gösteriyor.

Evet, gerçekten yazık. Kendini solcu bir ”ekonomist” olarak kabûl eden, Dr. Öztin Akgüç, ”milliyetçilik” kavramını, sınıf içeriğinden boşaltarak, nasıl böylesi bir ”sahte” miliyetçilik tanımı yapabiliyor? Gerçekten inanmak zor.

Cumhuriyet Gazetesinde, ekonomi sayfasında yorum yazan, Dr. Öztin Akgüç, nasıl böylesi bir yazı yazabiliyor? Gerçekten inanmak güç.

Kavramları sınıf içeriğinden boşaltmak, aydın namusu ile nasıl bağdaşabiliyor?

Kendini solcu olarak ilan eden Dr. Öztin Akgüç; tarihsel olarak, ulusalcı olmayan Türkiye burjuvazisinin, sahte ulusçu söylemlerine nasıl alet olabiliyor?

Bu sorular üzerine uzun uzun düşünmek gerekir.

Eğer ekonomi uzmanımız, Dr. Akgüç, ”ağaçlara bakıp, orman nerede?” soruyorsa, bu sorular üzerinde çok daha düşünmemiz gerekiyor.

Yazık, çok yazık. Belleklerin silinmek istendiği bir zamanda yaşadığımız için, alfabeleri tekrarlamak zorundayım; kavramlara yöntemsel bakmak zorunludur. Yöntemsel bakmak, bilimsel bakmak demektir. Bunu yapamayan her insan, kendini, ezen ulus şovenizmine düşmekten kurtaramaz. Yöntemsel bakış, bilimsel bakıştır. Her bakış, sınıfsaldır. Açık ki; sınıf bakışından yoksunluk, ya da sapış, neyazık ki, Dr. Öztin Akgüç’ün savrulduğu yerdir; milliyetçiliktir. Sahte milliyetçiliğinin propogandasını yapmaktır.

İki yıl öncesinde, Atılım dergisinde, Faiz Cebiroğlu’nun, ”Devletin Koltuk Değnekleri” başlıklı bir yazısını okuduğumu hatırlıyorum. Cebiroğlu yazısında haklı olarak, ”Toplumun sınıflara bölündüğünü, buna göre iki temel sınıfın, burjuvazi ve proleteryanın olduğunu” yazıyor ve devamla, ”milliyetçilerin amacı, sınıfsal mücadeleyi örtbas etmektir. Bunu başaramayacaklardır. Bizler bıkmadan, usanmadan, ulusalcılığın, hakim olan sınıfın, burjuvazinin çıkarlarını yansıttığını, anlatacağız.” diyor ve ekliyordu:

Vatanı, insanları sevmek ayrı, ulusalcılık, ayrı şeydir.Bunları birbirine karıştırmamak gerekir. Yurdunu sevmenin, halka bağlılığın en yüksek biçimi, sosyalist yurtseverliktir.”

Gerçekten, katılmamak mümkün değil…

Sayın Dr. Öztin Akgüç, Cumhuriyet gazetesinde tanımını yaptığın, ”milliyetçilik” kavramı üzerine, seni tekrar düşünmeye davet ediyorum!

Hiç yorum yok: